Yine mi kaderimize yola koyulmak düştü. Yine mi gurbeti visal bilip ayrılacağız anadan.. yardan..serden.. Acıyı umut bilip yüreğimize mi nakşedeceğiz yine. Yine mi hayaller kurup hayaller yıkacağız vuslata gün sayarken. Ve yine bambaşka duygular mı tadacağız gülerken, ağlarken, acırken canımız ta içinden. Severken, şefkat ederken, veya hayal kırıklığında bocalarken.. Desene bize yine kavuşmaya can atar bitmeyen yollar. yine gurbet bize hasrettir de bağrına basar bizi. Eyvalah, bu da Hayy'dandır, O'ndan gelip O'na gideriz.. Biz doğduğumuz gün tatmıştık firakın elemini de, ağlamamızı can saydılar, sevindiler. Canımızdan can kopmuş da onun acısıyla ağlarmış gözlerimiz. Aslında gözler tercümanıymış kalblerin. Ne zaman ki bu fani dünyadan göç var derler, asıl visal aşkı o zaman coşar içimizde.
Zira o gün, şeb-i aruzdur,
nevruz günü.
vuslat günü..